İsrail ile Filistin arasındaki gerilim yeniden yükselişe geçerken, bireysel saldırılar bölgede yeni bir şiddet dalgası oluşturdu.
Eylül başında tırmanan Mescid-i Aksa geriliminin etkili olduğu düşünülen sokak saldırılarında, "yalnız kurt" olarak da tanımlanan ve Filistinli oldukları ileri sürülen saldırganlar, emir almadan, kişisel olarak bıçaklı saldırılar gerçekleştiriyor.
Uluslararası medya ve sosyal medyaya da “bıçaklı intifada” olarak yansıyan saldırılar neredeyse her gün yaşanırken, güvenlik güçleri bu saldırganları belirleme ve önlemede güçlük yaşıyor.
Guardian gazetesinin bildirdiğine göre, İsrail'in son bir ayda gerçekleştirdiği saldırılarda, aralarında çocuk ve hamile kadınların bulunduğu, yaklaşık 35 Filistinlinin hayatını kaybetti ve en az 1,500 kişi yaralandı.
Al Jazeera ise güncel çatışmaları haritalandırırken, Ekim ayının başından beri İsrail güçleri ile yaşanan çatışmalarda 45 Filistinlinin işgal altındaki bölgeler ile İsrail’de öldürüldüğünü, sekiz İsraillinin de bıçaklı ve silahlı saldırılarda öldüğünü belirtiyor.
Ülke çapında “Gazap Günleri”
“Bıçaklı intifada” zincirinin son halkasında, Batı Şeria’daki İsrail işgal bölgesine ait El Halil şehrinde çıkan çatışmalarda bir İsrail askeri bıçaklı saldırıya uğradı. Ordu ve sağlık yetkiliklerinden alınan bilgiye göre, saldırının ardından bir Filistinli, vurularak öldürüldü.
Cumartesi günü de dört Filistinli farklı saldırılarda İsraillileri bıçaklamaya çalışırken vurularak öldürülmüştü. Saldırganların üçü, 18 yaşında veya daha gençti.
Filistinli ölümlerinin önemli bir bölümünün saldırganların güvenlik güçlerini bıçaklamaya çalışırken İsrail kuvvetlerince vurulmasıyla gerçekleştiği sanılıyor.
Yakın zamanda, Eritreli bir sığınmacı da İsrail’in güneyinde gerçekleşen bir baskında, Filistinli sanılarak öldürülmüştü.
İsrail askerleri, geçen yıl ölümle sonuçlanan bir bıçaklı saldırıdan hapse mahkum olmuş bir ailenin evini yok etmiş, çatışmaların şiddeti yükselmişti.
Gazze şeridini elinde bulunduran Radikal İslamcı Hamas güçleri, İsrail’in geçen ay Mescid-i Aksa'ya düzenlediği baskınla başlayan ve ülkenin geneline yayılan İsrail saldırıları ve katliamların ardından, Twitter üzerinden intifada (ayaklanma) çağrısı yapmıştı. Filistinli gruplar ise geçen hafta "Gazap Günü" ilan ederek, ülke çapında kitlesel gösterileri tetiklemişti.
Bıçaklı saldırılarda artış
Öte yandan, üç İsrail vatandaşının çatışmalarda ölmesi üzerine, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu güvenlik kabinesini olağanüstü toplamış, İsrail medyasına göre, “son günlerde Filistinli gençlerin İsraillilere yönelik bıçaklı saldırı girişimlerinde artış gözlendiği, yükselen tansiyonun üçüncü bir intifadanın başlangıcı olacağı endişesi taşıdığı” konuşulmuştu.
Hamas çağrılarının yanında, terör örgütü IŞİD de bir medya kampanyası üzerinden Filistinlilere, İsrail askerleri ve sivillere saldırılarını devam ettirmeleri çağrısı yaptı.
IŞİD video görüntüleri eşliğinde yaptığı çağrıda, Filistinlilere otomobil, zehir, patlayıcı ve bıçak dahil ellerindeki her şeyi kullanarak saldırıları sürdürmelerini istedi.
Bölgede yükselen şiddet, geçen hafta Birleşmiş Milletler (BM) gündemine de gelmiş, acil toplanan Güvenlik Konseyi'nde BM Genel Sekreter Yardımcısı Taye-Brook Zerihoun, "Her iki tarafta da aşırı uçlardan gelen açıklamalar şiddeti körüklüyor" diye konuşmuştu.
İlk intifada 1987’de başlamıştı
Bir İsrail askeri aracının Gazze’de dört Filistinlinin ölümüne sebep olması ve İsrail güvenlik güçlerinin kitlesel gösterileri bastırmak için bir genci daha öldürmesi üzerine, ilk intifada 1987’de başlamıştı.
Tepkisel bir gösteriyle başlayan ayaklanma, kısa sürede örgütlü ve planlı bir harekete dönüştü. İkinci intifada ise dönemin muhalefet partisi Likud'un lideri ve eski general olan "kasap" lakaplı Ariel Şaron'un 28 Eylül 2000'de binlerce İsrail askerinin koruması altında Mescid-i Aksa Camii'ne girmesiyle başlamıştı. Bu iki İntifada hareketinde çıkan olaylarda 3 binden fazla Filistinli hayatını kaybederken 10 bine yakın kişi de yaralanmıştı.
Uluslararası medya ve sosyal medyaya da “bıçaklı intifada” olarak yansıyan saldırılar neredeyse her gün yaşanırken, güvenlik güçleri bu saldırganları belirleme ve önlemede güçlük yaşıyor.
Guardian gazetesinin bildirdiğine göre, İsrail'in son bir ayda gerçekleştirdiği saldırılarda, aralarında çocuk ve hamile kadınların bulunduğu, yaklaşık 35 Filistinlinin hayatını kaybetti ve en az 1,500 kişi yaralandı.
Al Jazeera ise güncel çatışmaları haritalandırırken, Ekim ayının başından beri İsrail güçleri ile yaşanan çatışmalarda 45 Filistinlinin işgal altındaki bölgeler ile İsrail’de öldürüldüğünü, sekiz İsraillinin de bıçaklı ve silahlı saldırılarda öldüğünü belirtiyor.
Ülke çapında “Gazap Günleri”
“Bıçaklı intifada” zincirinin son halkasında, Batı Şeria’daki İsrail işgal bölgesine ait El Halil şehrinde çıkan çatışmalarda bir İsrail askeri bıçaklı saldırıya uğradı. Ordu ve sağlık yetkiliklerinden alınan bilgiye göre, saldırının ardından bir Filistinli, vurularak öldürüldü.
Cumartesi günü de dört Filistinli farklı saldırılarda İsraillileri bıçaklamaya çalışırken vurularak öldürülmüştü. Saldırganların üçü, 18 yaşında veya daha gençti.
Filistinli ölümlerinin önemli bir bölümünün saldırganların güvenlik güçlerini bıçaklamaya çalışırken İsrail kuvvetlerince vurulmasıyla gerçekleştiği sanılıyor.
Yakın zamanda, Eritreli bir sığınmacı da İsrail’in güneyinde gerçekleşen bir baskında, Filistinli sanılarak öldürülmüştü.
İsrail askerleri, geçen yıl ölümle sonuçlanan bir bıçaklı saldırıdan hapse mahkum olmuş bir ailenin evini yok etmiş, çatışmaların şiddeti yükselmişti.
Gazze şeridini elinde bulunduran Radikal İslamcı Hamas güçleri, İsrail’in geçen ay Mescid-i Aksa'ya düzenlediği baskınla başlayan ve ülkenin geneline yayılan İsrail saldırıları ve katliamların ardından, Twitter üzerinden intifada (ayaklanma) çağrısı yapmıştı. Filistinli gruplar ise geçen hafta "Gazap Günü" ilan ederek, ülke çapında kitlesel gösterileri tetiklemişti.
Bıçaklı saldırılarda artış
Öte yandan, üç İsrail vatandaşının çatışmalarda ölmesi üzerine, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu güvenlik kabinesini olağanüstü toplamış, İsrail medyasına göre, “son günlerde Filistinli gençlerin İsraillilere yönelik bıçaklı saldırı girişimlerinde artış gözlendiği, yükselen tansiyonun üçüncü bir intifadanın başlangıcı olacağı endişesi taşıdığı” konuşulmuştu.
Hamas çağrılarının yanında, terör örgütü IŞİD de bir medya kampanyası üzerinden Filistinlilere, İsrail askerleri ve sivillere saldırılarını devam ettirmeleri çağrısı yaptı.
IŞİD video görüntüleri eşliğinde yaptığı çağrıda, Filistinlilere otomobil, zehir, patlayıcı ve bıçak dahil ellerindeki her şeyi kullanarak saldırıları sürdürmelerini istedi.
Bölgede yükselen şiddet, geçen hafta Birleşmiş Milletler (BM) gündemine de gelmiş, acil toplanan Güvenlik Konseyi'nde BM Genel Sekreter Yardımcısı Taye-Brook Zerihoun, "Her iki tarafta da aşırı uçlardan gelen açıklamalar şiddeti körüklüyor" diye konuşmuştu.
İlk intifada 1987’de başlamıştı
Bir İsrail askeri aracının Gazze’de dört Filistinlinin ölümüne sebep olması ve İsrail güvenlik güçlerinin kitlesel gösterileri bastırmak için bir genci daha öldürmesi üzerine, ilk intifada 1987’de başlamıştı.
Tepkisel bir gösteriyle başlayan ayaklanma, kısa sürede örgütlü ve planlı bir harekete dönüştü. İkinci intifada ise dönemin muhalefet partisi Likud'un lideri ve eski general olan "kasap" lakaplı Ariel Şaron'un 28 Eylül 2000'de binlerce İsrail askerinin koruması altında Mescid-i Aksa Camii'ne girmesiyle başlamıştı. Bu iki İntifada hareketinde çıkan olaylarda 3 binden fazla Filistinli hayatını kaybederken 10 bine yakın kişi de yaralanmıştı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder